YENİÇAĞ/ANKARA-Fatih Erboz

Batılı ülkelerin ve başta da ABD’nin uzun zamandır gerek Ortadoğu gerekse Kafkaslarda göç mühendisliği çalışmaları yürüttüğünü belirten Özdağ, “Suriye’den, Afganistan’dan gelenlerin niteliği belli. Başta ABD olmak üzere tüm dünya ülkeleri Suriye ile tekrar diplomatik görüşmelerini başlatıyor. Bir tek bu süreç Türkiye açısından istenilen düzeyde gitmiyor. Dolayısıyla Türkiye Suriye’den göç edenlerin yükünü alırken, bir türlü sorunlarını diplomatik anlamda istediği yönde düzeltebilmiş durumda değil. Buradan da Türkiye üzerinden bir göç mühendisliği çalışması yapıldığını anlıyoruz” iddiasını dile getirdi.

“GÖÇÜN İZAHI ZORLAŞIYOR”
Türkiye’nin göçmenlerin kaldığı ülke konumunda kalması noktasında AB ile ABD’nin kendi aralarında zımnen anlaştıklarını söyleyen Özdağ, Afganistan’da Taliban yönetimiyle anlaşamayan insanların daha önce de Türkiye’ye geldiğini ancak son zamanlardaki göçün izahının zor olduğunu kaydetti. ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinden sonra kendileri için çalışan Afganların önemli bir kısmını kontrolündeki yerlere aktardığını anlatan Özdağ aktarmadıklarının da Türkiye’ye geldiğini savundu.

“GÖÇ MÜHENDİSLİĞİ TÜRKİYE’Yİ OLUMSUZ ETKİLİYOR”
Özdağ, “Bu açıdan da baktığımızda yine Afganistan üzerinden de bir göç mühendisliği yaşandığı ortaya çıkıyor. ABD, Taliban yönetimiyle istediğini almaya çalışıyor, Çin de Taliban ile masaya oturdu, Rusya’nın pozisyonu belli. Büyük devletler pozisyonlarını aldı Afganistan’da. Türkiye ise Afganistan’dan gelen yükü aldı adeta. Bu açıdan da göç mühendisliği Türkiye’yi olumsuz etkiliyor” diye konuştu.

“DEVLET AKLI DEVREYE GİRMELİ”
Türkiye’ye gelen göçmenlerin önümüzdeki dönemde Türkiye’nin sosyolojisi ve ekonomisi için sorun teşkil edeceğini kaydeden Özdağ, “ABD kendisi için çalışanları zaten daha başından aldı Afganistan’dan. Diğer ülkeler Afganistan’dan göç için önlem aldı bölgede. Türkiye’ye gelmek durumunda kaldılar. Suriye için aynı durum söz konusu. Dolayasıyla bu Türkiye’nin ekonomisi açısından olsun, demografik yapısı açısından olsun, sosyolojisi açısından olsun maalesef bir sorun alanı. Burada Türkiye’de her zaman var olan devlet aklı dediğimiz olgunun devreye girmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.